Adem oğlu bu dünyaya gelince Taze açılmış bir fidana benzer Bir yaşına da kadem basınca Bülbül gibi şakır gülşene benzer
İki yaşında da kalkar oturur Üç yaşında çok manalar getürür Dört yaşında hamaylisin götürür Beş yaşında bağ-u bostana benzer
Altısında fehmeder hep düşünü Yedisinde düşürür ön dişini Sekizinde fehmeder her işini Dokuzunda mah-ı tabana benzer
On yaşında taze güldür kokulur On birinde gonca güldür açılır On ikide boy gösterir seçilir On üçünde serv-i revana benzer
On dördünde mahbupluğu çağıdır On beşinde gören aklın dağıdır On altıda sanki cennet bağıdır On yedide kaşlar kemana benzer
On sekizinde fehmeder arını On dokuzda gözetir şikarını Yirmisinde kimse bilmez sırrını Talimini almış şahana benzer
Yirmi beşinde bir hoşça görünür Otuzunda akan sudur durulur Otuz beşte meclislerde anılır Balına karışmış irfana benzer
Kırk yaşında gazel gibi bağlarda Kırk beşinde günahına ağlar da Ellisinde Subhan a bel bağlar da Yüklenmiş yükünü kervana benzer
Elli beşde ettikleri düş olur Altmışında pirlik gelir kış olur Altmış beşde gözlerinde yaş olur Dağ başına çıkmış günşana benzer
Yetmişinde ağrı iner dizine Yetmiş beşte duman çöker gözüne Sekseninde kimse bakmaz yüzüne Baykuşlar oturmuş virana benzer
Seksen beşinde beli bükülünce Doksanında defteri dürülünce Doksan beşinde ömrü serilince Kul Hüseyin yüz yaşına varınca Denesi savrulmuş harmana benzer |